bolatunsal @ windowslive.com

 
 
Turizmin bütün paydaşlarının hemfikir olduğu bir konu var. Turizmi çeşitlendirmek ve turizm sezonunu uzatmaktır. Turizmi çeşitlendirmek konusunda birçok fikir ve öneriler olmasına rağmen ciddi ve uzun vadeli çalışmalar pek hayata geçirilemiyor. Fikir ve öneriler belki yeterince tartışılıp olgunlaştırılamıyor. Sebep ne olursa olsun, turizmin çeşitlendirilmesine dair bütün öneriler çok tartışılıp olgunlaştırılmalı ve denenmelidir.
Hayata geçirilmesi düşünülen etkinlikler ilkinde istenilen düzeye ulaşamayabilir. Ama pes etmemek lazımdır. Yeni doğan her şeye emek verilirse gelişip büyüyecektir. Verilen emek ve çabalara rağmen geliştirilen yöntemler fayda sağlamıyorsa, bir başka yöntem denebilir. Turizmi mümkün olabildiğince daha çok çeşitlendirmek ve kış aylarına yayabilmek için de sürekli yeni projeler üretilmelidir. Üretilen konu başlıkları ne kadar çoğalırsa, turizm o kadar geniş zaman dilimine yayılacaktır.
 
Bölgeye sürekli yapılan yeni yatırımlar büyük ölçekli konaklama tesisleri ilk bakışta avantaj gibi görülebilir. Yatak sayısının artması daha çok turist geleceği gibi algılanabilir. Ama gerçek olansa plansız programsız yapılan her şey faydadan çok zarar getirir. Zarar getirmese de bir fayda sağlamaz. Yaz turizmi yapıyoruz bölge olarak. Bu da turizm sezonumuzu dört beş ay ile sınırlandırıyor, en fazla iyimser bir tablo ile altı ay. Altı ay turizm sezonu bile olsa tam doluluk üç ay Haziran, Temmuz, Ağustos ile sınırlıdır. Geri kalan üç ay içersinde de doluluk oranları yüzde elli civarlarındadır muhtemelen.
Tesislerimiz, rakiplerimizin tesisleri ile kıyaslandığında çok daha üstün niteliktedir. Onların beş yıldızlı tesisleri, bizim üç, dört yıldızlı tesislerimizin ayarında ancak. Yiyecek içecek çeşitliliğinde zaten bizim tesislerimiz ile yarışmaları mümkün değil. Peki, hak ettiğimiz ekonomik faydayı sağlıyor muyuz elbette ki hayır. Yaptığımız yatırımların karşılığı değil kazandığımız para.
Bu nedenle büyük ve orta ölçekli konaklama tesislerinin yatırımları durdurulmalıdır. Yatak sayısı artıkça tesislerin doluluk oranı düşük seviyede kalmaktadır. Sezon süresi kısalmakta ve oteller arası rekabeti doğurmaktadır. Oysa ki iç rekabet hiç kimseye fayda sağlamamaktadır.
Özellikle bölgemiz on iki ay turizm yapılabilecek coğrafi koşulları taşımaktadır. Yazın deniz güneş kumuna karşılık, diğer mevsimlerde de doğa sporlarından tutun da gezi yürüyüş rotaları, farklı festivallerin düzenlendiği bir il halini alabiliriz. Ne zaman ki mevcut tesislerimizin doluluğu, on iki aya yayıldı o zaman yeni tesislerin yapımını gündeme taşınabilir.