DEVLETİN ÇOCUKLARI MAĞDUR
(Aile olmamış bir Aile Bakanlığımız var)
Halen mağduriyetleri devam etmektedir.
Kendimi uzun uzun anlatmak ve susmak arasında gidip geliyorum çoğu zaman.Hiçbir zaman hissettiklerimi tam anlamıyla anlatamayacağımı, anlatsam da anlaşılmayacağımı bildiğimden susmayı tercih ediyorum.
Atatürk diyor ki; “Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir” deyimiyle;yazı yazıp siliyorum hep, cümlelerimi toparlayamıyorum. Bir şeyler yolunda değil ama inatla her şey yolundaymış gibi davranıyorum. Çünkü kanser tedavisi görüyorum aklıma koruma altında ki devletin çocukları geliyor.
Devlet korumasında kalan veya kurum kuruluşlarda çalışan çocuk ve gençlerin halk diliyle yetim, öksüz kimsesizlerin başına gelen talihsiz olaylar karşısında bizler ve Aile Bakanlığı seyirci olarak bakmaktayız.
Devlet korumasında hizmet eden personel yetiştirme yurtlarında, yuvalarda kalan özel çocuklar ve gençler olduğunun farkında değiller. Bu nedenle çocuklarımız kendilerine fiziksel ve duygusal açıdan intihar edenleri araştıracak veya yol gösterecek çocuklarımızı savunacak koruyacak hiçbir kurum kuruluş yok.
Öncelikle çocuklarımıza; “Balık yedireceklerine balık tutmalarını öğretilmelidir.” Çocuklarımıza, kurum ve kuruluşların personeli büyük zarar veriyorlar. Çocuk Hizmetleri İl Müdürlüğü tarafından düzenlenmesi gereken (A) formu düzenlenmeyen, koruma kararları bazen liyakatsiz kişiler tarafından haksız yere kaldırılıyor.
Çocuklarımız, çalıştığı kurumlarda uğradıkları mobbing sonucunda işten atılıyor. İstinaf mahkemelerinin çocuklarımızın aleyhine verdikleri kararlarla da işten çıkarılıyor. Gün geçtikçe bu işten atılmaların sayı artmaktadır.
Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nde çalışanların ise sorunları bildikleri halde duyarsız kalışları, gerekli önerilerin dikkate alınmaması bizleri çok üzmektedir.
Hâlbuki çocuk hizmetlerinin proje dâhilinde sorun çözülür. Çözüm yeri olduğu sorun üretme yerinin olmadığını bilmeleri gerekir, maalesef kulakları kapalı gözler görmez olmuşlar.
Taşın altına elini koymaktan korkan kişiler sorunların maalesef kaynağını araştırmıyorlar. Araştırsalar da çözüm üretmiyorlar.
Maalesef son zamanlarda diyanetle yapılan sözleşme ve protokole göre çocuklar abla ve ağabeyleri tarafından yönlendiriliyor, yetiştiriliyor desem yeridir. Din hocaların yoğun oluşu nedeniyle çocuklarımızın sorunları çözümü havada kalıyor. Çözüm arayan çocuklarımız din hocalarının elinde heder olmaya devam ediyor. Hatta sosyal servis elemanları bu olaylara duyarsız kaldıkları gibi çözüm üretmekte zorlanıyorlar.
Yetiştirme yurtlarında kalan çocuklar özeldir. Eğitim ve bakım içinde bulunanların çocuklara incitmeden davranarak topluma kazandırmaları gerekmektedir. Bazen düşüncelerim arasında kayboluyorum ve bazen de düşünmekten kaçıyorum. Böyle nereye kadar devam edecek diye kendime sormadan da edemiyorum.
Böyle nereye kadar devam edecek diye sormuyorum artık kendime. Çünkü cevabını biliyorum. Çözümü de kolay..!
Sadece bir köşeye çekiliyorum sessizce. İzliyorum bu da bizi rahatsız ediyor. Yolunda gitmeyen ne varsa bir an önce gönlümden son bulsun istiyorum... Çocukların özel hayatta yüzlerinin gülmesini istiyorum. Hayata eksi birle başlamasınlar.
“Nerde o duyarlı siyasetçiler daha önce özel çocuklara hizmet eden personel, Sayın Valim e. Devlet Bakanım Akın Gönen beyefendiye yatar kalkar her gün dua ederim
İyi ki özel çocuklara 3413 sayılı yasayı hediye etmiştir. Emeği geçen tüm duyarlı 1987 -1988 yıllarında hizmet eden bakanlardan ve personelden Allah cc razı olsun.”
Devlet korumasında kalan çocuklarımıza lüks içinde hizmet edilmektedir. Lüks yaşantı 18 yaşından sonra hüsrana uğrayan çocuklarımız psikolojik sorunlar yaşamaya başlıyor. Hayatı tanımadan sosyal hayata atılıyorlar bunda da birçok sıkıntı çekiyorlar (İşten atılmalar, mobbing ve intiharlar vb) olumsuz yaşamaya dönüyor. Buda bizleri derinden üzmektedir.
Yolunda gitmeyen ne varsa bir an önce son bulsun. “Damdan düşenin halini damdan düşen anlar misali”
Sevgili CHP Genel Başkanı Özgür Özel Bey sizden çocuklarımızın umudu olmanız ve sorunlarının çözülmesi Mecliste veya kurumunuzda ilgili birimler dâhiline kamuoyu oluşturularak gerekli araştırmanın yapılmasını, çözüm üretilmesini cani gönülden arzu etmekteyim.
Not: Yapılan Projeler:
1- Bahara Merhaba
2- Şeker Çocuklar (Sevgi evinde 600 kişiye Mangal)
3- Rehabilitasyon Merkezine Ziyaret
4- Ben Kimim
5- Hayata Tutunanlar
6- Yetiştirme Yurtlarından Sosyal Hayata
7- Yetiştirme Yurtlarında Yetiştik Hayatta Sosyalleşiyoruz
8- Bizim Çocuklar
Saygılarımla
Kudret BULUT
Yurt Ay Der
Genel Başkanı