YAZARA PANDEMİ DARBESİ

Sanatçı ve yazarın anlatım ile övgüsü azaldı mı?

Dünyayı saran ve olumsuz olarak etkileyen covit-19 virüsü salgını öncesi sanatçılar ve yazarlar şehir şehir, ülke ülke gezilerine devam ederdi. Covit-19 salgını öncesi ve sonrasına bakıldığında en çok etkilenen meslek grupları arasında edebiyatçılar var.

Pandemi döneminde önce sanatçı ve edebiyatçılar sık sık seyahat ederdi. Yazarlar sık sık şehir değiştirip imza günlerine katılım sağlardı. Eserlerini imzalar okuyucu ile buluşmanın keyfini yaşardı. Pandemi dönemi sanatçı ve yazarlar doğal olarak eve kapandı. Eser üretme kısır bir döngüye uğraması yanı sıra kazançları da sıfıra indi.

Kurum ve kuruluşlar yazarların çektiği sıkıntıyı ya görmezden geldi ya da kulak arkası yaptı. Yeni eser yazmak için yeteri kadar motive olamamanın yanı sıra gelir düzeyleri de düşmüş oldu. Oysa ki, modern dünya, insanların teknolojik olanaklarını verirken duygularının kaybolmasına, duyarsızlaşmasına neden oluyor. Durum böyleyken sanat dalları gibi edebiyat alanı da, insana dair duyguların korunmasına yardımcı olmakta.

Roman, gezi ve seyahat yazılarında, yazarın övgü anlatımı ve coğrafi tanıtımı azaldı gibi. Pandemi kısıtlamasının kalkmasına rağmen yine kısır bir döngüye uğradı. Çünkü seyahat etmeleri zorlaştı. Pandemiden dolayı seyahat bilet fiyatları ikiye katlandı. Kitapların kargo bedelli ve yine matbaa fiyatları da keza öyle katlandı. Bilet ve konaklama fiyatlarının katlanması yine sanat ve sanatçıya eser üretme konusunda darbe vurmuş durumda.

Romanlarda yer alan mekânların, özellikle efsaneleşmiş̧ mekânların; eserler okundukça ilgi uyandırması arkasından gezilere neden olabilmektedir. Yaşar Kemal’in ‘’Ağrı Dağı Efsanesi’’ Ağrı Dağı’na olan ilgiyi artırır ve turizm yeri haline geldiği gibi örneklenebilir. Yazılı edebiyat kadar sözlü edebiyatında etkisi çoktur. Örneklendirilecek olunursa, Yedi Uyurlar Efsanesi, Nemrut Efsanesi, Şahmeran, Kız Kalesi gibi…