ulviyekuccuk @ gmail.com

KÜLTÜR TURİZMİ

Kültür kaynaşması adı altında yapılan programlar turizmin canlanmasına katkı sağlıyor.  Edebî etkinlikler başlı başına turizm hareketine neden olmaktadır.

Turizm sayesinde insanlar yeni yerler görür, yeni bir şeyler öğrenir, merakını giderir. Yazarlar eserlerini icra ederken betimleme yapmak için sürekli seyahat etme ihtiyacı duyar. İyi bir eser iyi bir betimlemeden geçer. Bir yörenin coğrafi, tarihi, kültürü, bitki örtüsü ve ekonomisini okuyucuya eksiksiz yansıtması için her alanı öğrenmesi gerekiyor. Bu nedenle turizme katkısı da kuşkusuz oldukça büyüktür.

Kültür turizminde gidilen yöre ile ilgili kaynaklar taranmakta ora ile ilgili bilgi alınmaktadır.  Gezilen yörenin yaşamı öğrenilir ve geldikleri yörenin yaşamı hakkında bilgi verilir, kıyaslama yapılır. Edebî eserlerin okunmasının yanında okuma alışkanlığının gelişmesinde turizmin etkisi olduğu görülmektedir.

Edebî eserlerdeki kent, coğrafya ve mekânlara yönelik övgü, turistik ilgi uyandırmaktadır. Sanat ve kültürel geziler düzenleyenler, gezdikleri ve keşfettikleri yerlerin tanıtımı yaparken övgülerde ve tavsiyelerde bulunur. Tavsiye ve övgüler o bölgeye başka insanların gitmesi için merak uyandırır.

Turizm rehberliğinde edebî söylem daha etkileyici olmaktadır. Edebî etkinlikler başlı başına turizm hareketine neden olmaktadır. Ahmet Arif’in memleketi Diyarbakır, Ümit Yaşar Oğuzcan’nın Tarsus memleketleri edebiyatçılar için başlı başına kültür turizmidir.

Yazarın inzivaya çekilmesi turizme katkı sağlamaktadır. Genelde doğa ile baş başa kalmak için daha çok kırsal, sahil veya dağ kıyıları tercih edilir. Elbette eser üretimi için olmazsa olmazları olan mekanların tanıtımı kaçınılmaz.

Sonuç olarak edebiyat turizmden, turizm de edebiyattan beslenmektedir. Necip Fazıl Kısakürek’in ‘’Canım İstanbul’’ şiiri yine İstanbul kültür turizmine katkısı oldukça büyüktür.

Bu etkileşimin günümüzde olduğu gibi gelecekte de daha güçlenerek devam edeceği düşünülmektedir.