HIZIR İLE İLYAS
HIDIRELLEZ
Gerçeğin demine hü.
İlyas olan adıma kaynaklık eden Hıdrellez; dünyada darda kalanların yardımcısı Yetiş Ya diye dua ettiğimiz Hızır ile denizlerin hakimi olan İlyas’ın yeryüzünde buluştukları gündür.
Bu gün; kara kışların sona erip, yokluğun yoksulluğun azaldığı, betin-bereketin artığının timsalidir.
Bahar ile ilk yazın anlamı, doğadaki uyanışın işareti, tohumun fidana, tomurcuğun meyveye, yaprağın yeşile, dünyanın çiçeğe, insanın kamile döndüğü doğanın canlılar ile bayramıdır.
Yüksek bir dağ köyünde bahara merhaba diyen günlerde doğduğum için her Hıdrellez günü çifte bayram yapılırdı, bizim ellerde ve evde. Anam ve doğanın doğurdukları ile şükür duası yapılır, şükranlar sunulurdu sunaklarda.
Yeşiller, allar ve pullu üç etek kıyafetler ile süslenen kadınlar Ulukavak altında semaha durduklarında yer gök bayram eder; yakılan ateşlerin kıvılcımında çocukların neşeli çığlıkları yükselirdi.
Bahar gülümsemek, gülmek, mutluluk demekti. Hıdrellez günü esen rüzgarlar bütün köyü baştan aşağı tahaf ederdi. Aç açıkta kimse var mı, küs küslükte insan kalmış mı, konu komşu küllerini paylaşmış mı birbir görülürdü.
İnsanın insana bir yüklüğü yoktur; şayet içinde çiğlik yoksa. Bencilce her şey benim olsun demezsen varlıkta yokluk olmaz, hepimize yeter doğa anadan kalanlar.
Çözülür bütün buzlar ateşi görünce. Kindar, kirli ve kötü bir yürekte bitmez hiçbir sevgi çiçeği. Bu yüzden Hızır gibi olup darda kalanlara yetişmeli ve bilinmeli ki biriktirilen hiçbir yük sığmaz dört kollu sala ve ak kefenin olmayan cebine.
Doğa, güneş, bahar hiçbir şey biriktirmez; bütün bir yıl ne varsa kucağında sunar insanlığa, insana.
Ve Hıdrellez’de yenilenir, durulur, durulanır, aklanır, paklanır ve cümle cihan semaha durur.
Hızır ile İlyas işte bunun muştusunu verir.
Gerçeğin demine hü.