ATATÜRK’ÜMÜZ
Bazı kitaplar vardır. Okurken, nehirde güvenli bir akıntıya kaptırır gibi sizi alır götürür; sayfalar birbiri ardına çevrilirken bir de bakarsınız kitap bitmiş. Ne oldu şimdi? Sorusuna yanıt vermeden hoop tekrar ilk sayfadan okumaya başlarsınız.
Elbette, böyle bir okuma her kitaba nasip olmaz! Yılmaz Özdil’in Mustafa Kemal isimli kitabını ikinci defa bitirdim ve şimdi üçüncü tura dönüyorum.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk hakkında onlarca kitap okudum. O kitaplarda olmayan, ilk defa duyduğum, ağzımın açık kaldığı O’na dair bilgiler, belgeler bendeki sevgisini kat be kat arttırdı. Yılmaz Özdil, kitabında hepimizin ortak paydası Atatürk’ün insan olarak yaşamına dair okuyanın dimağında keyifli tatlar bırakan anekdotları paylaşmış. Atatürk ile ilgili anılarını yazanların kitaplarında yer alan O’nun evine, iç dünyasına, yakın arkadaşlarına ilişkin bilgileri derlemiş. Bu haliyle İnsan Atatürk profilini tanımak keyifli bir yolculuktu. Bir liderin gücü, karizması, düşünceleri, ortaya koydukları ile birlikte korkuları, düşleri, zayıf tarafları bir araya getirilip; bir kült, tunç bir büst ete kemiğe büründüğünde ortaya ne güzel bir iş çıkmış. Kitapta yer alan bilgilere dair abartı olmuş ya da eksik, yalan gibi karşı tezler olmadığına göre yazar doğru bir iş yapmış.
Atatürk’ün çocukluğundan başlayarak vefatına kadar geçen kısa zaman diliminde resmi tarihte anlatılanların dışında yaşadıklarına tanıklık ediyorsunuz. Çocukluk aşkına, üvey babasına karşı duruşuna, hastalıklarına, yaralanmalarına, acılarına, kayıplarına, vefasına, dostluğuna, aşklarına, yalnızlığına dair anlatılanlar…Bütün dünyayı etkileyen bir lider için ülkemizde ilkokulda ve ortaokulda Atatürk dersi konmalıdır. Atatürk sevgisinin daha çok pekişmesi Atatürk’ü her yönüyle tanımakla olur.
Bazen, bir konu, herhangi bir şey ya da kişi hakkında çok şey bildiğimizi sanırız. Atatürk’ümüz hakkında da benzer duyguyu yaşadım ve yeni yeniden çok şey öğrendim.
Ve teşekkür ettim; iyi ki bizim Atatürk’ümüz olmuş, diye…