Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Antalya için “hiç şüphesiz ki dünyanın en güzel kentlerinden birisidir, demiştir. Turizmin başkenti, bacasız sanayi şehri kentimizin bu haklı gururu taşıması hemşerilerimizi onurlandırmaktadır.
Kozmopolit bir yapıya sahip büyükşehir statüsündeki kentimizin yoğun göç alan iller arasında olduğu, farklı demografik yapısı, yerleşik yabancıların varlığı ile de zengin bir mozaiği bulunmaktadır.
Ancak sosyal sorunların başında gelen ve küresel bir sorun olan kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri konusunda iller arasında yapılan sıralamada ilk dört kent arasında Antalya’nın da olması düşündürücü bir o kadar üzücüdür.
3 milyonluk kentte; Antalya Valiliği’ne bağlı Şiddet İzleme ve Önleme Merkezi, Akdeniz Üniversitesi bünyesinde Kadın Çalışmaları ve Toplumsal Cinsiyet Araştırma ve Uygulama Merkezi (KATÇAM) büyükşehir ve birkaç belediyede yer alan kadın çalışmaları yapan merkezler (Muratpaşa Belediyesi kadın danışma merkezi) ve sivil toplum örgütlerinin çok değerli uygulama ve çabaları ile kentte yaşanan kadın hakları ihlallerini, şiddeti, cinayet vakalarını tamamen ortadan kaldırması mümkün gözükmüyor.
Antalya Valiliğinin öncülüğünde kentimiz için şiddetsizlik seferberliği ilan edilmelidir. Kamu kurumları, yerel yönetimler ve sivil toplum örgütleri bu seferberliğin saç ayaklarını oluşturacaktır.
Valiliğe bağlı kurumlarda başta erkekler olmak üzere bütün çalışanlara toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri verilerek cinsiyet rolleri arasında yaşanan eşitsizlikten kaynaklı şiddet konusunda bilinç uyandırılmalıdır. İstanbul Sözleşmesi’nde vurgulandığı gibi toplumsal cinsiyet rolleri arasındaki uçurum kadınların şiddet görmesine neden olmaktadır.
Buradan hareketle kadın hakları konusunda uluslararası bir anayasa niteliği taşıyan İstanbul Sözleşmesi için valilik bünyesinde izleme, takip ve uygulama birimi oluşturulmalıdır. Benzer yapılanma modeli belediyelerde de oluşturularak takip ve denetim sistemi Valilik bünyesinde kontrol edilmelidir.
Kamu yönetimi ve belediyeler tarafından sivil toplum örgütlerinin doğru ve örnek uygulamaları desteklenmeli ve yaygınlaştırılması için teknik ve ekonomik destek sağlanmalıdır. Zira İstanbul Sözleşmesi sivil toplum örgütlerinin desteklenmesini öngörmektedir.
Antalya özelinde çıkarılacak genelgeler ve uygulama tebliğleriyle şiddetsizlik seferberliği için kreşten üniversiteye, muhtarlardan belediye başkanlarına kadar her kademede toplum önderi ve yöneticinin katılımı sağlanarak uygulama ve mesaj birlikteliği sağlanmalıdır.
Şiddet ve cinayet vakalarında failin erkek olduğu göz önünde tutularak erkekliğin yoğun olduğu kahvehane, spor kulüpleri, hemşehri dernekleri vs yerlerde erkekler için eğitimler, atölye çalışmaları ve farkındalık arttırıcı söyleşiler düzenlenmesi yerinde olacaktır.
Büyükşehirden ilçelere, köyden kasabaya her vatandaşımıza dokunarak, anlatarak, farkında olmasını sağlayarak şiddet ve cinayet vakalarının azalması, önlenmesi konusunda yol alınacaktır.
Valilik, üniversite, belediye, kaymakamlıklar, muhtarlar, sivil toplum örgütleri, iş insanlarının oluşturdukları kurumlar, sendikalar, platformlar el ele verdiklerinde Antalya kazanacaktır.