Vali Ersin Yazıcı, AHENK (Antalya’da Hedeflenen Eğitime Nitelik Kazandırma) Projesi kapsamında Bahtılı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni ziyaret ederek öğretmen ve öğrencilerle bir araya geldi. Vali Yazıcı, 55 öğrencinin katılımı ile düzenlenen, kitap okuma etkinliğine katıldı.
Kitap okuma etkinliğinin ardından öğrencilerle sohbet eden Vali Yazıcı, öğrencilere hayalleri ve ilerisi için kendilerine koymuş oldukları hedeflerini sordu. Sohbet sonundaysa öğrencilere gelenekselleşen anketini yapan Vali Yazıcı tüm öğrencilerden büyük ilgi gördü.
Sizler Bizim İçin Çok Değerlisiniz
Bir öğrencinin AHENK ne demek sorusuna cevap vererek sözlerine başlayan Vali Yazıcı; “Biz ekim ayında bir Eğitim Çalıştay’ı yaptık. Bu çalıştayda da proje adı Antalya’da Hedeflenen Eğitime Nitelik Kazandırma oldu. Eğitim-öğretim faaliyetlerinin niteliğini artırmak ve kalitesini geliştirmek için tüm okul ve kurumlarda faaliyetler planladık. Eğitim bizim için, geleceğimiz için çok önemli. Sizler çok önemlisiniz.” dedi.
Hayatınızda Yalanın Yeri Olmasın
Öğrencilerle karşılıklı soru-cevap şeklinde devam eden etkinlikte onları en çok neyin rahatsız ettiğini soran Vali Yazıcı; “Ben görev yaptığım her ilde okullara gidip bir anket yapıyorum. 300 okulda bu anketi yapmışımdır. Ortaokul ve liselerde bu ankette genellikle ilk sırada en çok rahatsız olunan konu olarak %80 oranında yalan söylenmesi, dedikodu, iftira ve verilen sözün tutulmaması gibi konuları dile getiriyorlar. Gençler ve çocuklar bunlardan rahatsız oluyorlar. Şimdi şunu merak ediyor ve sizlerle tartışmak istiyorum. İnsanlar garip şekilde yalan söylüyor. Herkes yalan söylüyor. Hem yalan söylüyoruz hem de rahatsız oluyoruz. Burada bir çelişki var bunun izahı nedir. Sana yalan söylendiğinde neden rahatsız oluyorsun. Kendinize yapılmasını istemediğiniz bir şeyi başkasını da yapmayın. Dolayısıyla yalanı yaşamınıza pembeden beyaza hayatınıza sokmayın. Siz yaparsanız karşı tarafa da yapma hakkı veriyorsunuz. Maalesef o da bunu istediği zaman istediği yerde kullanabiliyor.” ifadelerini kullandı.
Kitap En İyi Dosttur
Öğrencilere kitap okuma konusunda tek bir nasihatinin olduğunu belirten Vali Yazıcı; “Benim bir dostum var. Bugüne kadar bana hiç yalan söylemedi, ihanet etmedi, en kötü zamanımda hep yanımda oldu. Belki dertlerimden beni kurtarmadı ama beni başka diyarlara götürdü. Sizce bu kim olabilir. Cevap kitap. Dostlarınızdan biri mutlaka kitap olsun. Garanti veriyorum size asla ihanet edip yanlış yapmaz. Zor zamanınızda da sizi rahatlatıp alıp başka yerlere götürür. Kitap iyi bir dosttur.” şeklinde konuştu.
Öğretmenlerime Güveniyorum
Öğrencilerle sohbetin ardından öğretmenlerle bir araya gelen Vali Yazıcı; “Türkiye olarak okuma alışkanlığımızın çok düşük. Maalesef okumayan bir toplumuz. Geçmiş yıllarda UNESCO tarafından yapılan bir araştırmaya göre dünya kitap okuma alışkanlığında 86’ncı sıradayız. Ben bunu kabul etmiyorum ve sizlerin de kabul etmesini istemiyorum. Bu konuya bütün öğretmenler olarak öncelik verelim. Çocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandırma noktasında hep birlikte hareket edelim. Okuyan ve iyi insanların olduğu bir toplum olmalıyız. Hep birlikte insan kalitesini eğitimde kaliteyi ve niteliği hep birlikte arttıracağız.” dedi.
Edebiyat ve Türkçe öğretmenlerinin çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırmak için büyük çaba harcadığını vurgulayan Vali Yazıcı; “Sadece Türkçe öğretmenlerinin ilgilenmesiyle bu işin olmadığını gördük. Bunu lütfen hep birlikte yapalım. Sizin profesyonelliğinize güveniyorum. Başka hiçbir şeye bakılmaksızın sıkı takip ve denetimle başarı %15 oranında arttırılabiliyor. Siz bulacağınız bir yöntemle sadece takip ve denetim yaparsanız kitap okuma oranını arttırabilirsiniz.” ifadelerini kullandı.
Gençler Bizim Yarınlarımız
Öğretmen arkadaşlarımız olarak akademik başarının her şey olmadığını siz benden daha iyi biliyorsunuz. Belli bir yaşa kadar doktor, mühendis olsun dediğimiz çocukların belli bir zaman sonra önce insan olmasını değerlerine, kültürüne uygun yaşamasını istiyoruz. Bu sebeple gençlerimize, insana sevgiyi ve saygıyı küçük yaşlardan itibaren öğretmemiz lazım. Bu gençler bizim, ülkemizin yarınları. Bunları şimdiden iyi eğitmeliyiz.
Gençlerimiz yarın bize, ülkemize hizmet üreten kişiler olarak karşımıza çıkacak. Gelecekte onları iyi görmek istiyorsak eğitimlerini şimdiden sıkı tutmalıyız. Bu projede öne çıkarmaya çalıştığımız diğer bir şey ise değerler eğitimidir. Toplumda herkes birbirinden şikayetçi. Eğer siz çocuklarımızın kalbine insan sevgisini ve saygısını yerleştiremezseniz ileride çok üst düzey işlerde bile bulunsalar bunun maalesef ki bir önemi kalmıyor. Bunu ister kul hakkıyla ister İnsan Hakları Beyannamesiyle anlatın, yeter ki kalplerine insan sevgisi ve saygısını aşılayın.” dedi.