Antalya Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törene CHP Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz, yaptığı konuşmasında şunları söyledi.
“Çok Değerli Kuvayı Milliyeciler, Vatanseverler, Atatürkçüler, bugün burada tarihimizin en anlamlı günlerinden birisini kutlamak üzere toplandık. 19 Mayıs 1919’un üzerinden tam 104 yıl geçti. Bu 104 yıla neler sığmadı ki? Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü Bandırma’dan Samsun’a taşıyan o büyük umudu da gördük, yine büyük kurtarıcımıza “Bunalıyorum çocuk, büyük bir ıstırap içinde bunalıyorum. Görüyorsun ya, her gittiğimiz yerde mütemadiyen dert, şikayet dinliyoruz” dedirten karanlığı da…
Cumhuriyet Halk Partisi, umutsuzlukların içinden umut yaratan iradedir. Bu iradeyi Cumhuriyetimizin ve partimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten almıştır. Gaziyi o işgal günlerinde, yoksulluğun yokluğun tam ortasında, paramparça olmuş bir imparatorluğun son günlerinde Bandırma Vapuruna bindiren iradedir bu. O öyle güçlü bir idaredir ki, Samsun’a ayak bastıran da odur, vatanımızı işgalden kurtaran da odur, padişahın kulu olan tebaayı millet yapan da odur, Türkiye Cumhuriyeti’ni dünyanın en gözde devletlerinden birisi yapan da odur… Bu iradeye her Cumhuriyet Halk Partili sahiptir, sahip olmak zorundadır.
Bu nedenle bugünkü 19 Mayıs bizler için sadece bir bayram olmaktan ibaret değildir. Tarihi sorumluluğumuzu en iyi hissettiğimiz gündür. Bu tarihi sorumluluk bizlere pes etmeyi değil göreve koşmayı, umutsuzca beklemeyi değil umudun taşıyıcısı olmayı emrediyor. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlarken bu sorumluluk ve tarihsel görevi hep aklımızda tutmak zorundayız.
Atatürk’ü anmak demek onu anlamak demektir. Ulu öndere, “Bunalıyorum çocuk, büyük bir ıstırap içinde bunalıyorum” dedirten tablo çok ağır bir tabloydu. Türk’ün vatanı işgal altındaydı, memleket içeriden ve dışarıdan her türlü saldırı ile karşı karşıyaydı. İmparatorluğun temsilcileri İngiliz gemileriyle kaçarken, vatan sevdalıları kaçmadı, “geldikleri gibi gidecekler” diyerek ortaya bir irade koydular. Mücadele ettiler ve mücadelenin sonunda önce vatanı işgalden kurtardılar, sonra bu güzel vatanı Cumhuriyet ile taçlandırdılar. Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesi oldu, bir grup azınlığın değil bütün Türk milletinin mutluluğunu temel aldı.
Bugün gelinen noktada Cumhuriyetimiz Atatürk’ün Cumhuriyeti olmaktan çok uzakta. Cumhuriyet değerleri bir grup azınlığın mutluluğu uğruna feda edilmeye çalışılıyor. Yine içeriden ve dışarıdan vatanımız, devletimiz ve milletimiz büyük saldırılara uğruyor. Milyonlarca sığınmacı, yoksulluk, cehalet, dışa bağımlılık, işsizlik, umutsuzluk ülkemizin dört bir yanını sarmış durumda. Biz ise hep aynı yerdeyiz, Bandırma Vapurundayız… 19 Mayıs 1919’ta, bundan tam 104 yıl önce Ulu Önder’i umuda taşıyan o vapurdan hiç ayrılmadık. Bugün de o vapurdayız. Bu memleketi harici ve dahili bütün saldırılardan kurtaracağız. Cumhuriyetimizi tekrar kimsesizlerin kimsesi yapacağız. 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi, hiçbir çocuk yatağa aç girmeyinceye kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz.
Elbette bu kolay olmayacak. Biz de bazen “bunalıyorum” diyeceğiz, yorulacağız, hayal kırıklığına uğrayacağız. Fakat koşullar ve durumlar ne olursa, hiçbir zaman milletimize küsmeyeceğiz, milletimizi küçük görmeyeceğiz, milletimizi yalnız bırakmayacağız.
“Bütün ümidim gençliktedir” diyen Atatürk’ümüz, Samsun’da yakılan bağımsızlık ateşini Türk Gençliğine ithaf etmişti. 104 yıldır bu şanlı direniş gününü Türk Gençliği büyük bir kararlılıkla kutlamaya devam ediyor. O gençlik asla Cumhuriyeti tek adam rejimine dönüştürmek isteyenlere izin vermeyecek. O gençlik memleketi içeriden ve dışarıdan işgal altında tutmaya çalışan karanlığa asla geçit vermeyecek. Atatürk o gençlikten asla umudunu kesmemişti. Gençlik de asla umudunu yurdundan kesmeyecek.
Bu duygularla 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımızı kutluyorum. Önümüzdeki yıl bu bayramın ve diğer tüm milli bayramlarımızın nasıl kutlanması gerektiğini tüm dünyaya göstereceğiz. Cumhuriyet tekrar ait olduğu yere, halka gidecek. Demokrasimizi, cumhuriyetimizi, bağımsızlığımızı kurtaracağız. Sonra en coşkulu bayramları, en mutlu günleri birlikte göreceğiz.
Biz bağımsızlık ateşini yakıp Samsun’a çıkanlarız, onlar ise İngiliz gemisine binip vatanı kendi kaderiyle bırakanlar…
Hepinize katıldığınız ve beni dinlediğiniz için teşekkür ederim. Yaşasın 19 Mayıs, yaşasın Bağımsız Türk Vatanı, yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Mustafa Kemal Atatürk!”