CHP’li Özer artan yoksulluğa dair Meclis Araştırma Önergesi verdi. “Dünya Bankası, salgınla günlük 5,5 dolar altı kazananlar 177 milyon artacak derken hükümet sağır kaldı” diyen Özer ekledi: İnsan Hakları planı ortaya sürenlere hatırlatırım yoksulluk da bir insan hakları sorunudur

Dünya Bankası’nın 2020 Yoksulluk ve Paylaşılan Refah Raporu’nda belirtildiği üzere; Covid-19 salgınıyla Türkiye’nin de aralarında bulunduğu yüksek ve orta gelir kategorisindeki ülkelerde, geliri günlük 5.5 doların (30-40 TL) altında bulunanların sayısı 177 milyon kişi artacak. CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer de bu noktaya dikkat çekerek artan yoksullukla ilgili bir Meclis Araştırma Önergesi verdiğini söyledi. Özer, “Yaklaşık 6 ay önce açıklanan bu rapora iktidar maalesef sağır çünkü iktidar ülkede aşırı yoksulluk yok zannediyor! Çünkü sokağa çıkmıyor, vatandaşı görmüyor, dinlemiyor, duymuyorlar. Onlar kapalı salonlarda kongreler yaparak Covid-19’u yayma uğraşısında. Oysa derinleşen yoksulluk çözülmesi gereken, sosyal güvenliği de kapsayan toplumsal bir sorun. Bu sorun için eylem planı şart. Meclis’te bir araştırma komisyonu kurulmasını bu nedenle istedik” dedi.

CEREMESİNİ HALK ÇEKİYOR

Yoksulluğun, özellikle de pandemi sürecindeki evrilmeyle birlikte siyasi platformun en tartışmalı kavramı haline geldiğini belirten CHP’li Özer, şu ifadelerde bulundu:

“Kuru ekmek yiyorsa o kişinin aç olmadığını iddia eden, ülkede aşırı yoksulluğu sıfırladığını söyleyen hükümet kendine Dünya Bankası’nın günlük kişi başına belirlediği 1,90 dolarlık ‘aşırı’ yoksulluk sınırını dayanak yapıyor. Bu 1.90’lık sınır dünyanın en yoksul ülkeleri için geçerli. Yoksul ülkeler, yaşam standartlarının en düşük olduğu ülkeler olduğuna göre, daha yüksek refah düzeyine sahip ülkelerdeki yaşam standartlarında asgari düzeydeki ihtiyaçların karşılanma maliyeti de yükseleceği için bu sınır yeterli değildir. Yani daha yüksek refaha sahip ülkelerde 1,90 dolarlık bir gelir, yoksul olmamak için yeterli değildir. Türkiye’ye gelince, biz yüksek orta gelir düzeyindeki ülkeler kategorisindeyiz. Yani bizdeki sınır Dünya Bankası’na göre 5.50 dolar. Kısacası iktidar sadece kendini kandırıyor ama ceremesini halk çekiyor.” 

AL SANA İNSAN HAKLARI SORUNU

 CHP’li Özer, ülkedeki yoksulluk sınırı ile açlık sınırının da mutlak surette yukarı bir tırmanış gösterdiğini belirterek Derin Yoksulluk Ağı’nın araştırmasına göre ihtiyaçlarını çöpten toplamak zorunda kalanların aylık gelir ortalamasının 700-800 TL arasında görüldüğünü söyledi. Salgının en çok sosyal güvencesi olmayan, günlük kazanan insanları vurduğunun gözardı edilmemesi gerektiğini dile getiren Özer şöyle devam etti:

“Cumhurbaşkanı geçtiğimiz hafta insan hakları eylem planından söz ediyordu değil mi? Buyurun, yoksulluğu çözün! Yoksulluk da bir insan hakları sorunu değil mi? Bu insanları açlığa ve yalnızlığa mahkum eden 19 yıllık bu hükümet ve yanlış uygulamalarıdır. Yaratmaya çalıştıkları algı başta kendilerini yanıltıyor. Maalesef olan millete oluyor.”

 100 KİŞİDEN 14’Ü GIDAYA ERİŞEMİYOR

 CHP’li Özer’in Meclis’te bir komisyon kurulması için verdiği önergenin gerekçesinde Derin Yoksulluk Ağı’nın araştırmasındaki şu veriler de yer alıyor:

“Pandemi en çok, garson, seyyar satıcı, terzi, tekstil işçisi, inşaat işçisi, kaynakçı, ev emekçisi, atık kâğıt işçisi, elektrikçi, müzisyen, çiçekçi, berber vb. gibi günlük kazanç getiren, sosyal güvencesi olmayan insanları etkiledi. En yoksul mahallelerdeki son verilere göre; 100 kişinin 14’ü gıdaya hiç erişemezken, yüzde 49’u belirli besin gruplarına ulaşamamakta, yüzde 53’ü ise öğün atlıyor. Temel koruyucu ekipmanlardan maske ve kolonyaya her 100 kişiden 65’i, temiz içme suyuna her 100 kişiden 46’sı, şebeke suyuna ise 34’ü kesintisiz erişemiyor. Elektriğe kesintisiz ulaşamayanların oranı ise yüzde 33. Her 10 hanenin 1’inde gıdaların muhafaza edilmesini sağlayan buzdolabı, her 5 hanenin birinde ise çamaşır makinesi bulunmuyor. 10 kadının 8’i hijyenik pet ihtiyacını karşılayamamakta, bebeği olanların yüzde 74’ü bebeklerine bez ve mama alamıyor.”