AKP iktidarının eğitimde anladığı hiçbir şey olmadığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. AKP iktidarı döneminde öğrenciler başladığı sistemle okulu bitiremediği gibi birbiri ardına yapılan değişikliklerin mağduru oldular. AKP’nin akıllı tahta ve tabletle başladığı eğitim politikalarının son noktası da Milli Eğitim Bakanı harcaması olmuştur.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un istifa ettiği uzun süredir konuşulmaktaydı öyle de oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kabinesinde veya bürokrasisinde ne yazık ki istifa söz konusu değil görevden azlettirilme gerçekleşmektedir.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, bakan olduğunu hatırladı ancak bakanlıktaki ömrü yetmeden görevden alınmıştır. Milli Eğitim Bakanı giderek ayak yetkilerini kullanamamaktan, tarikat ve cemaatlerin eğitim politikalarına yön vermesinden ve eğitimde yapılan yolsuzluklardan dert yanmıştır.
Milli Eğitim Bakanı yerim dar oynayamıyorum deme lüksü yoktu öyle de olmuştur.
Ülkemizin eğitim durumunun iç acısı olduğu pek çok kesim tarafından kabul edilen bir gerçekliktir.Dünyada ve ülkemizde korona virüsü sağlığın ardından en çok eğitim etkilediği bilinmektedir. Salgın koşullarının etkisiyle eğitim alanında var olan eşitsizlikler Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk döneminde daha artmıştır.
Bugün, pandemi döneminde yetkilerini kullanamamaktan, bazı tarikat ve cemaatlerin bakanlıktaki kadrolaşmasından rahatsız olduğunu açıklayan Ziya Selçuk bugün değil çok öncesinde istifa etmesi gerekirdi.
Eğitim, uzun soluklu bir maratondur. Sonuçları uzun dönemde alınacak bir politikadır. Bu nedenler, eğitimdeki yanlışlara doğru teşhiş koymak ve çağdaş bir vizyonla model kurup, onu uygulamak gerekmektedir.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; eğitimdeki başarısızlığın AKP iktidarının eseri olduğunu belirtiyoruz acilen laik, bilimsel, parasız ve kamusal nitelikli eğitim hayata geçirilmelidir.
Mehmet BALIK
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu
Genel Başkanı