Vali Ersin Yazıcı, Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli ile birlikte Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ve Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) tarafından “İklim Değişikliği ve Küresel Salgın” konusuyla düzenlenen 16’ncı Uluslararası Kongre ve Sergisi Türkiye Hububat Kongresi 2021’e katıldı.

Uluslararası Kongre ve Sergisi Türkiye Hububat Kongresi 2021, ‘’İklim Değişikliği ve Küresel Salgın’’ sloganıyla Antalya'da başladı. Dünya hububat piyasaları, Türkiye hububat piyasaları, iklim değişikliği ve sektörel yansımaları gibi önemli başlıkların masaya yatırılacağı kongreye Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli ve Vali Ersin Yazıcı’nın yanı sıra Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Fatih Metin, Antalya Milletvekilleri Tuğba Vural Çokal ve Kemal Çelik, Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal ve protokol üyeleri katıldı.
Antalya Tarımıyla da Ön Plana Çıkıyor
Kongrede konuşan Vali Yazıcı, Antalya’nın turizm kadar tarımda da önemli bir şehir olduğuna değinerek Antalya’nın kadim bir tarım şehri olduğunu dile getirdi. Özellikle örtü altı tarım ürünleri, yaş sebze ve meyve üretiminde Antalya’nın ön plana çıktığını aktaran Vali Yazıcı konuşmasına şöyle devam etti: “Bu önemli kongre için turizmin başkenti Antalya’mıza hepiniz hoş geldiniz. Antalya’mız turizmin olduğu kadar tarımında başkenti. Önemli bir tarım merkezi. Biz turizm noktasında sunduğu kaliteli ve güvenli hizmetle dünyada örnek gösterilen bir şehir olarak ön plana çıkıyoruz.
Memleketimizi de onurla gururla tüm Antalyalılar olarak bütün dünyaya temsil ediyoruz. Hububat üretiminde olmasa da örtü altı tarım ürünleri, yaş sebze ve meyve üretiminde başta muz ve avokado olmak üzere lider durumdayız. İnşallah Tarımdaki tecrübelerimizi Ar-Ge ve inovasyon faaliyetleriyle geliştirip ülkemiz ve şehrimiz için daha çok katma değer üretmeye devam edeceğiz.”
Gurur Verici
Antalya’nın özellikle yerli fide ve tohum üretiminde de önemli bir yere sahip olduğunu söyleyen Vali Yazıcı; “Antalya’da göreve başladığımdan bu yana özellikle tohum ve fide üreticileriyle çok sık bir araya geldim. Bu firmalarımızın tesislerini gezdikten sonra bu ülkenin vatandaşı olarak gerçekten çok mutlu oldum. 15-20 yıl önce tohumda ve fidede adeta dışarıya mahkûm olan ülkemiz büyük oranda bu sorunu çözmüş bulunmakta. Bu gerçekten gurur verici bir olay. Tarım gibi stratejik bir sektörle ilgili yerli ve milli imkânlarla tohum üretimi yapmak çok önemli. Tohum ve fide üretiminde de Antalya’mız önemli işlere imza atmakta.
Pandemiyle birlikte tüm dünyada tarımın önemi bir kez daha anlaşıldı. Turizmde olduğu gibi ürettiğimiz tarım ürünlerinde de dünya standartlarında üretim yapmaktayız. Ülkemize yakışan, Antalya’mıza yakışan ve dünyaya örnek teşkil eden bir çiftçimiz var. Ülkemizin hedeflerine ulaşması noktasında öncelikle kaliteyi arttırarak tarımda ve turizmde ülkemize daha da katkı sunmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
37 Milyon Ton Hububat Üretiliyor
Kongrede konuşan Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli; “Buğdayın ve arpanın anavatanı ve gen merkezi olan bu topraklarda düzenlenen bu kongrenin, gıda güvenliği başta olmak üzere, önümüzdeki dönemde hububat sektöründeki politikalara yön vereceğine, sektörün gelişmesine önemli katkı sağlayacağına yürekten inanıyorum.
Araştırmalara göre dünyada tahminen 400 bin civarında bitki türü var. Oysa küresel gıda arzının yüzde 75’inin kaynağı, 12 bitki türü ve 5 hayvandan geliyor. Sadece 3 ürün; -yani buğday, pirinç ve mısır- insan beslenmesinde bitkilerden alınan kalorinin yaklaşık yüzde 60’ını oluşturuyor. İşte bu veriler hububatın dünya için ne kadar vazgeçilmez olduğunu bizlere gösteriyor.
Hububatın en önemli ürünlerinden birisi olan buğday, Anadolu topraklarının dünyaya sunduğu en değerli hediyelerden birisidir. 12 bin yıl önce Karacadağ’ın eteklerinden tüm dünyaya yayılan bu ürün, bugün dünya sofralarının en önemli besin maddelerinin başında geliyor. Buğdayın anavatanı olan Anadolu, tarihte bilinen ilk değirmenlerin de kurulduğu bölgedir. 2050 yılına kadar dünya nüfusunun 10 milyara, Türkiye nüfusunun da 105 milyona ulaşması bekleniyor.
Yapılan araştırmalar, bu nüfusu beslemek için bugünkünden yüzde 60 daha fazla gıdaya, bu gıda üretimi için de yüzde 15 daha fazla suya ihtiyacımız olacağını gösteriyor. Bu nedenle hububat, gıda ihtiyacının karşılanmasında kilit rol oynayacak. Hububat üretimimiz son 19 yılda yüzde 20, son 3 yıllık dönemde ise yüzde 8 oranında artarak, 37 milyon tona yükselmiştir.” dedi.
20 Yılda Un İhracatı 11 Kat Arttı
Un ve makarna ihracatı hakkında da açıklamalarda bulunan Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli; “Mamul madde Sektöründe un ve makarna, ülkemizin iki önemli mamul ihracat ürünü arasında olup, ülkemiz un ihracatında dünyada 1’nci, makarna ihracatında ise 2’nci sırada yer almaktadır. 2002 yılından bugüne un ihracatımız 11 kat, makarna ihracatımız 30 kat, bulgur ihracatımız 15 kat, irmik ihracatımız 5 kat, bisküvi ihracatımız ise 4 kat artış sağladı. 2020 yılında ülkemiz un ihracatı yaklaşık 3 milyon ton, makarna ihracatı 1 milyon 472 bin ton, bulgur ihracatı 283 bin ton, irmik ihracatı 80 bin ton ve bisküvi ihracatı 535 bin ton olarak gerçekleşti. Yine son 19 yılda toplam 22 milyar dolar tutarında 79 milyon ton buğday ithalatına karşılık, 35 milyar dolar tutarında 89 milyon ton buğday ve mamulleri ihraç ederek, yaklaşık 14 milyar dolar dış ticaret fazlası verdik” diye konuştu.
Antalya’da 11-14 Kasım tarihleri arasında “İklim Değişikliği ve Küresel Salgın” sloganıyla gerçekleştirilen kongre, yerli ve yabancı olmak üzere 1.000 delegeyi ağırlayacak.