TAŞIMACI ESNAFIN MAĞDUR
Milletvekili Cavit Arı, “Taşımacı esnafımız, ihtiyaç sahibi olan vatandaşlarımızı ücretsiz bir şekilde taşımaktadır. Ülkemizdeki 22 bin özel halk otobüsü, düzenlenmiş olan ücretsiz taşıma hükümleri çerçevesinde belli sayıda vatandaşımızı ücretsiz taşıyor. Ancak 2018’de belirlenen bu ücret, bugün hâlâ aynı şekilde devam etmekte. Bakın, İstanbul, Ankara, İzmir’de 1.330 TL, diğer büyükşehirlerde bin TL, normal illerde ise 800 TL’lik bir aylık destek verilmekte. Normal şartlarda eğer ki bir otobüs bir aylık yolcu taşıma süreci içerisinde ücretli olarak taşımış olsaydı, örneğin Antalya’da bir otobüsçü normal ücretini almış olsaydı 14.500 TL para alacaktı, indirimli olarak yolcu taşımış olsaydı 12.900 TL para alacaktı. Ancak otobüsçülere sadece ve sadece bin TL destek vermektesiniz Sayın Bakan. Otobüsçüler, bakın, artan yakıt giderleri, diğer masraflarla beraber zaten can çekişir vaziyete gelmiş durumda. Eğer bu sosyal yardımı devam ettirecek iseniz sosyal yardımdan yararlanan vatandaşın menfaatini korumakla beraber bu hizmeti sağlayan otobüsçülerin de hak ve menfaatlerini düşünmek zorundayız ve savunmak zorundayız. Otobüsçülerimizin yaşadığı bu mağduriyeti durdurmamız, önlememiz ve bir an evvel bu ödemeleri hak edilen bir rakama yükseltilmesi gerekmektedir. Aksi hâlde, otobüsçülerimizin buna dayanacak gücü kalmadı.” dedi.
SOSYAL YARDIMLARI SİYASETE DEVŞİRDİNİZ
Bakan Derya Yanık’a hitaben Bakanlığınzın 2020 Yılı Sayıştay denetim raporlarında bahsi geçen konuların bir kısmı geçtiğimiz yıl denetim raporlarında da mevcut olan konular. Yani bir önceki yıl, hatta önceki iki yılda da denetimde geçen bu konuların bahsedildiği ama hâlâ bir çözüm bulunamadığı burada görülmekte diyen CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, “Çok önemli bir bütçe kaynağı söz konusu. Engelli olmayan ya da yasal engel sınırında olmayan kişilere ödeme yapıldığı konusudur ki maalesef bu konulara gerekli hassasiyetin Bakanlığınız tarafından gösterilmediği ortaya çıkmakta. Engelli değil ya da belirtilen düzeyde engelli değil ama hâlâ ödeme yapılmaya devam edilmiş. Sosyal yardım ödemelerinin hak sahiplerine ödenmesine ilişkin işlemlerde kontrol eksikliğinin de bulunduğu hususu Sayıştay’ın raporunda açıkça mevcut. Tüm bu değerlendirmeleri bir araya getirdiğimizde, Bakanlığınızın kaynaklarının hak etmeyen kişilere dağıtıldığını görmekteyiz. Yani siz, devletin kaynaklarını, tabiri caizse tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan ve herkesin, vergileriyle elde edilmiş olan bütçeden dağıtılan bu sosyal yardımları hak edilen şekilde dağıtmadınız. İşte buradaki en büyük yanlışlık budur. Siz, bugün bunları siyasete devşirerek maalesef hak etmeyen kişilere yardım yapılma aracı olarak kullandınız. Yine, daha önceki bütçe döneminde de dile getirdim, bakın, sosyal yardımlar maalesef ki seçim dönemlerinde oy karşılığı tehdit aracı olarak kullanıldı dedim. Bu sözümün de arkasında yine durmaya devam ediyorum. Özellikle kırsal bölgelerde ihtiyaç sahibi, belli yaş grubundaki vatandaşlarımıza gidilip “Eğer ki bize oy vermezsen o aldığın maaş kesilir.” denilebilmekte, işte bu ülke bunları yaşıyor.” dedi.
SİZ “BİZ” DERKEN SADECE KENDİNİZİ KASTETTİNİZ
Milletvekili Cavit Arı konuşmasını, “Sayın Bakan, sunum kitapçığınızda gördük ki” “Biz bize yeteriz Türkiyem” kampanyasını yaptık.” diyorsunuz, 2 milyarı aşan bir para toplandığından bahsediyorsunuz. Tam kapanmada hane başına 1.100 TL’den 2.2 milyar TL ödeme yapılmış sizin vermiş olduğunuz bilgilere göre. Yani her olayda meşhur IBAN’ınızla topladığınız para yaklaşık 2 milyarın üzerinde ve o 2 milyar toplanan parayı da siz 1.100 TL olarak vatandaşlarımıza göndermişsiniz, kendi verdiğiniz rakamlar. Yani vatandaştan aldığınızı yine bir şekilde devretmişsiniz. “Biz bize yeteriz” kampanyası yaptınız ama “biz” derken siz iktidar olarak sadece kendi iktidarınızı ve iktidarınıza mensup kişileri kastettiniz, Sayın Bakan ve iktidar olarak kastediyorum. O süreçte yardım kampanyaları yapılırken iktidarınıza güvenmeyen birçok vatandaş Cumhuriyet Halk Partili belediyelere güvendi ve Cumhuriyet Halk Partili belediyelere destek vermeye başladı. İşte burada, hızlı bir şekilde yapılan bu desteklemeleri görünce telaşa kapıldınız ve Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin kendilerine yapılan bu desteklemeleri durdurmak için de derhâl durdurma kararı alıp hatta belediyelere yapılan bu yardımlara bloke konuldu. Yani kısacası, siz “biz” derken sadece kendinizi kastettiniz. Eğer ki iktidar “biz” derken bütün milleti kastetmiş olsaydı belediyelere yapılan böyle yardımları engelleyici olmazdı.” diyerek tamamladı.