Bölgede onlarca yıl devam eden imar sorunu, Muratpaşa Belediyemizin üstün gayretleriyle çözülmüşken 14 Mayıs seçimleri öncesi, üzerinde oybirliği dahi olmayan bilirkişi raporundan hareketle bölgenin parselasyon planları iptal edilmiştir.
Bu somut gerçek ortadayken Antalya Kent Konsey İmar ve Planlama Çalışma Grubu’nun Kırcami planlaması hakkında yaptığı değerlendirme nedeniyle bu açıklamayı yapma zorunluluğu doğmuştur.
 
Planlama çok taraflı bir süreçtir. Kent Konseyi’nin mahkeme kararlarını, gerekçeleri, ortaya çıkan hukuksuz durumu yok sayarak sadece idaremizi hedef alması tüm değerlendirmelerini baştan kadük bırakmıştır.
 
Hukuki süreci özetlersek, ilk plan yerel mahkemenin 4 yersiz gerekçesiyle iptal edilmiştir. İstinaf mahkemesi, gerekçelerin yersiz olduğunun altını çizmekle birlikte Antalya’nın 1/100.000 ölçekli planının bulunmamasını gerekçe gösterip iptali onamıştır. Bu süreçte parselasyona ilişkin en küçük bir eleştiri söz konusu değildir.
Gelinen aşamada, öncelikle 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni İmar Planı’nın bulunmaması bahanesi giderilmiştir. Oysaki Türkiye’nin birçok ilinde 1/100.000 ölçekli plan mevcut değildir. Devam eden davalarda ise biri hariç hepsinde parselasyon uygun bulunmuştur. Sadece bir dosyada, 1’e karşı 2 oyla, parselasyon eleştirilmiştir. Ve buna dayanılarak kararlar verilmiştir.
       
Kırcami’de planlama süreci katılımcı bir anlayışla yürütülmüştür. Uygulama imar planları hazırlanırken ilgili tüm meslek odalarının görüşleri istenmiştir. Onlarca kez muhtarlarla, derneklerle, bölge sakinleriyle bir araya gelinmiş, değerlendirmeler yapılmıştır.
Tüm bunlarla birlikte Ocak 2022’de bölgede referanduma gidilmiştir. Referandum sonucunda plana yüzde 87 oranında bölgeden destek çıkmıştır.
30 bini aşkın mülkiyetin olduğu Kırcami’de parselasyon işlemine açılan dava sayısı da ancak 30’la sınırlı kalmıştır. Kırcami sakinlerinin, referandum sonuçlarıyla birlikte idaremize güvenini gösteren temel veriler bunlardır.
 
Kent Konseyi, ne yazık ki imar planı ve parselasyon sürecini birbirine karıştırmaktadır. Kendisinden beklenen yapıcı ve objektif olmasıdır. Tek taraflı değil süreci tüm boyutlarıyla ele alan, hukuki tutarsızlara dikkat çeken ve siyasilerin yıkıcı açıklamalarına kapılmayan bir değerlendirmenin Kent Konseyi’nin üzerine düşen esas görev olduğu kanısındayız.    
Bu gerçekler ışığında Belediyemiz, hukuka aykırı iptal kararına karşı Konya Bölge İdare Mahkemesi’nde itiraz etmiştir. İstinaf süreci beklenmektedir.

Her ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerine güvenmek istiyoruz.

“Aslında ‘Ret’ dememiz lazımdı” diyerek bugünü önceden haber veren iktidar sahibi siyasetçilere rağmen beraber, omuz omuza Kırcami ve Antalya için mücadeleye devam edeceğiz.